Menü

Müzik Çalar

Anket

Sitemizden Memnun musunuz?
Evet (%75)
Hayır (%12,5)
Yorumsuz (%12,5)

Toplam Oy: 16

Tüm Anketler

Takvim

« Mart - 2024

»

PT SL ÇŞ CM CT PZ
1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31

İstatistikler

 Toplam Hit: 790307
 Sitede Aktif: 1
 Ip: 35.169.107.177
 Toplam Kategori: 4
 Toplam Blog: 385
 Toplam Yorum: 316
 Toplam Resim: 0
 Toplam Mesaj: 1

Etiket Bulutu

African Mango Ahiret Akıl Altın Çörek Altın Ekmek ana Anne Arıza Aşk Baba Banka Bayan Bebek Bilgi Bilgisayar Bip Bisiklet Borç Boşanma Burs Cehennem Cennet Clavis Clavis Panax Cömertlik Çocuk Damat Dedi Dedikodu Deneyim Depresyon Derviş Devlet Din Diploma Doktor Dua Dünya eğitim Ekmek Empati Endişe Erkek Evlilik Excel Ezan Facebook Fakir Gece Geçim Gelin Geri Dönüşüm Kutusu Google Güç Saygı Güzel Hakaret Hasta Hayat Hayırsız Evlat Hediye Helal Horoz Huzur İhtiyar Adam İletişim İman imitasyon İnsanlık İş Yaşamı İyilik Jiroskop Kadın Kanser Kavga Kaynana Kaza Kazanç KB5000802 KB5001567 Kıskançlık kız Kilo Klavis Panax Komşu Korku Kömür köy Küsmek Lisans Makarna Melek Mobile Motivasyon Mutluluk Okul Oy Ödev Öfke Öğretmek Öğretmen Öğüt Ön Yargı Para Pişmanlık Power Editör Powerball Profesyonellik Reklam Replika Reset Ressam Rızk Sabır Sadaka Sandık Sarhoş Seçim Sevgi Sevmek Sıkıntı Signal Simit Soygun Stres Şişmanlık Telefon Telegram TimeLine UAC Uyku Uyumak Üzüntü Whatsapp Windows Windows 10 Yalan Yaratıcılık Yaratmak Yardım Yardımlaşma Zaman Tüneli Zengin Zihin Zindan

Blog

RSS Takip Tavsiye Et İndir (.doc) Okunma: 6584
Padişahın İşi Ne?

Türklere Uygulanan Diyet Oyunları Kemalizm den Müslumanlığa...

Sultan Murad Han o gün bir hoş"tur. Telaşeli görünür.

Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer.

Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil.

Veziriazam Siyavuş Paşa sorar:

- Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var?

-- Akşam garip bir rüya gördüm.

- Hayırdır inşallah?..

-- Hayır mı şer mi öğreneceğiz.

- Nasıl yani?

-- Hazırlan, dışarı çıkıyoruz.

Ve iki molla kılığında çıkarlar yola. Görünen o ki, padişah hâlâ gördügü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir. Seri, kararlı adımlarla Beyazıt'a çıkar, döner Vefa'ya, Zeyrek'ten aşağılara sallanır. Unkapanı civarında soluklanır. Etrafına daha bir dikkatle bakınır. İşte tam o sırada yerde yatan bir ceset gözlerine batar, sorarlar;

-- Kimdir bu?

Ahali: - Aman hocam hiç bulaşma, derler.

Ayyaşın meyhusun biri işte!..

-- Nerden biliyorsunuz?

- Müsaade et de bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz... Bir başkası tafsilata girer;

- Biliyor musunuz, der. Aslında iyi sanatkârdır.

Azaplar çarşısı'nda çalışır. Nalının hasını yapar...

Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır evine, hem de nerde namlı mimli kadın varsa takar peşine.. Hele yaşlının biri çok öfkelidir.

- isterseniz komşulara sorun, der. Sorun bakalım onu bir cemaatte gören olmuş mu?.. Hasılı, mahalleli döner ardını gider. Bizim tedbili kiyafet mollalar kalırlar mı ortada!..

Tam vezir de toparlanıyordur ki, padişah keser yolunu :

-- Nereye?

- Bilmem, bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım.

-- Millet bu, çeker gider. Kimseye bir sey diyemem...

Ama biz gidemeyiz, şöyle veya böyle tebamızdır.

Defini tamamlamak gerek.

- İyi ya, saraydan birkaç hoca yollar, kurtuluruz vebalden.

-- Olmaz, rüyadaki hikmeti çözemedik daha.

- Peki ne yapmamı emir buyurursunuz?

-- Mollalığa devam... Naaşı kaldırmalıyız en azından.

- Aman efendim, nasıl kaldırırız?

-- Basbayağı kaldırırız işte.

- Yapmayın, etmeyin sultanım, bunun yıkanması,paklanması var. Tekfini, telkini...

-- Merak etme ben beceririm.

Ama önce bir gasilhane bulmalıyız.

- Şurada bir mahalle mescidi var ama...

-- Olmaz, vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin?

- Ne bileyim, Ayasofya'dan, Süleymaniye'den, en azından Fatih Camii'nden...

-- Ayasofya ile Süleymaniye'de devlet erkanı çoktur.

Tanınmak istemem. Ama Fatih Camii'ni iyi dedin.

Hadi yüklenelim... Ve gelirler camiye. Vezir sağa sola koşturur, kefen tabut bulur. Padişah bakır kazanları vurur ocağa... Usulü erkanınca bir güzel yıkarlar ki, naaş; ayan beyan güzelleşir sanki. Bir nurdur, aydınlanır alnında. Yüzü sâkilere benzemez. Hem manâlı bir tebessüm okunur dudaklarında. Padişahın kanı ısınmıştır bu adama, vezirin de keza... Mechul nalıncıyı kefenler, tabutlar, musalla taşına yatırırlar. Ama namaz vaktine bir hayli vardır daha... Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır.

- Sultanım, der. Yanlış yapıyoruz galiba...

-- Nasıl yani?..

- Heyecana kapıldık, sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanımı vardır, belki yetimleri?..

-- Doğru, öyle ya, neyse... Sen başını bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim. Vezir, cüzüne, tesbihine döner, padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar. Nitekim sorar soruşturur. Nalıncının evini bulur.

Kapıyı yaşlı bir kadın açar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir.

- Hakkını helal et evladım, der. Belli ki çok yorulmuşsun.

Sonra eşiğe çöker, ellerini yumruk yapar, şakaklarına dayar...

Ağlar mı? Hayır. Ama gözleri kısılır, hatıralara dalar belki.

Neden sonra silkinip çıkar hayal dünyasından...

- Biliyor musun oğlum? Diye dertli dertli söylenir...

Bizim efendi bir âlemdi, vesselam... Akşamlara kadar nalın yapar... Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin; elindekini avucundakini verir satın alırdı. Sonra getirip dökerdi helaya!..

-- Niye?

- Ümmeti Muhammed içmesin diye...

-- Hayret...

- Sonra, malum kadınların ücretlerini öder eve getirirdi.

Ben sizin zamanınızı satın aldım mı? Aldım, derdi.

Öyleyse şimdi dinlemeniz gerek... O çeker gider, ben menkîbeler anlatırdım onlara... Mızraklı ilmihal.

Hucceti islam okurdum...

-- Bak sen! Millet ne sanıyor halbuki...

- Milletin ne sandığı umrunda değildi. Hoş, o hep uzak mescidlere giderdi. Öyle bir imamın arkasında durmalı ki, derdi. Tekbir alırken Kabe'yi görmeli...

-- Öyle imam kaç tane kaldı şimdi?

- işte bu yüzden Nişancı'ya, Sofular'a uzanırdı ya...

Hatta bir gün; Bakasın efendi, dedim. Sen böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek.inan cenazen kalacak ortada...

-- Doğru, öyle ya?..

- Kimseye zahmetim olmasın deyip, mezarını kendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim. iş mezarla bitiyor mu, dedim. Seni kim yıkasın, kim kaldırsın?

-- Peki o ne dedi?

- Önce uzun uzun güldü, sonra;

- Allah büyüktür hatun, dedi. Hem padişahın işi ne?

  # Yorum Yaz #

İsim :

Yorum :
(Max. 400 Karakter)

 
» Benzer 5 Konu
 Konu Başlığı Tarih Okunma
 Padişahın Elbisesi... 9/16/2012 3143

En Çok Okunanlar Son Yorumlananlar Hakkımda
Hiberfil.sys dosyası nedir? Nasıl silinir? (69296)
Facebook Reklam Sorunu ve Reklam Engelleme (63944)
İşyerinden İzin Alma Taktikleri (29434)
Windows 8 Masaüstüne Geri Dönüşüm Kutusunu Getirmek (29079)
Lara Fabian-JE T’AIME – Türkan Kürşat (JÖTEM) [Türkçe Çeviri] (25836)
Excel Dosyanız Yavaş Çalışıyorsa... (23775)
Sabır, insana üstün bir ahlak kazandıran... (12802)
Klasik Müzik Dinle (300 tane kadar) (12033)
Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir? (10945)
Küskün Gelin... (10887)
Kaç Saatte Gidebilirim... (2)
Hiberfil.sys dosyası nedir? Nasıl silinir? (27)
Google Translate ile Beatbox Yapma (2)
Şeytanın Hilesi... (7)
Neden Lisanslı Yazılım Kullanmalıyız? (1)
Excel Dosyanız Yavaş Çalışıyorsa... (4)
Windows 8 Masaüstüne Geri Dönüşüm Kutusunu Getirmek (31)
Ensesi Kalın Kurt... (1)
Bilinçaltı Dünyası (Okunması Gereken Bir Yazı) (6)
İşyerinden İzin Alma Taktikleri (5)
  İçimdeki çocuk bir ergen. Bağımsızlıkla güvenlik duygusu arasında sıkışıp kalmış sanki biraz. Bir yanı eğleniyor, bir yanı isyankar. Bir yanı güvenmek istiyor, bir yanı çekip gitmek. Bir yanı sorumluluk alıyor, diğer yanı serserilik etmeye devam etmek istiyor. Arada kalan ise ben, yani o çocuğun büyümüş hali oluyor. Kolay değil içimdeki çocukla baş etmek. Hele o benim tam anlamıyla b