Hemen herkesin beklentileri farklıdır hayata dair. Yaşadığı coğrafyaya, aldığı eğitime, kültürel alt yapısına, ekonomik şartlarına paralel değişiklikler gösterir insanların beklentileri. Öğrenim göreceği alandan, yaşayacağı yere, arkadaş seçimlerinden iş seçimlerine dek insanın hayatına yön veren bu beklentileridir çoğunlukla. Seçimlerini yaparken insan, bu seçimlerin kendisine ne getireceğine, kendisinden ne götüreceğine, aradaki alış-verişin kendisini ne ölçüde mutlu edeceğine önem verir. İş seçimlerinde de, seçtiği işte devam edip etmemesinde de bu beklenti yönetimi belirleyicidir insanın.

Çalışmaya başlayan bireyin, ekonomik, kültürel, sosyal, kişisel ve daha pek çok alanda beklentileri vardır yaptığı işten almayı hayal ettiği. Herhangi bir organizasyonda yer alan bireylerin beklentileri konusunda insan kaynakları departmanları çalışır, değerlendirmeler yapar, çözümler sunar genellikle. Bu konuda oluşturulmuş genel geçer çözümler, uygulanan temel bazı yöntemler olmakla birlikte, her bireyin olabileceği gibi, her sektörün farklı beklentilere sahip olması mümkün elbet. Ancak, bir sektör var ki, bildiğiniz bütün insan kaynakları doğrularını unutarak, yalnızca o sektöre özgü doğruları kabul etmeniz ve buna göre çalışmalar yapmanız gerekir. Bu sektör: Bilgi Teknolojileri (BT).

Farklı sektörden gelen İK uzmanı, BT içinde kendini fosil gibi hissetme riskini taşır

Yapılan işin durağan/değişken, üretim/hizmet, tasarım/sunum benzeri çok sayıda farklı içeriğe dayanması söz konusu. Bu farklılıklar, işi yapanların bu iş karşılığında elde etmeyi istedikleri şeylerin, işin yapılma biçiminin, motivasyon araçlarının farklılaşmasına yol açıyor kuşkusuz. Gerek iş içerikleri, gerekse buna bağlı diğer uygulamalar anlamında, bilgi teknolojisi (BT) sektörü/çalışanları, bir takım farklı uygulamaları beklemekte.

BT sektöründe olmazsa olmaz olan eğitim olanaklarının sağlanması. Sektörün ve teknolojinin kendini hızla geliştiriyor ve yeniliyor olması, BT çalışanlarının eğitim olanaklarına en üst derecede önem vermelerinin nedeni. Elemanlarına aradıkları eğitim olanaklarını sunan bir BT şirketi, onların sürekliliğini ve bağlılığını elde ediyor bunun karşılığında.

İyi bir insan kaynakları departmanı, görev alanındaki çalışanların böylesi özel şartlarını analiz edebilen, bu analizin sonuçlarına uygun çözüm sunabilen bir yetkinliğe sahip olmak durumunda.
Herhangi bir sektörden gelen insan kaynakları (İK) yetkilisi, bilgi teknolojileri içinde kendini fosil gibi hissedebilir. Çünkü, bildiği doğrular, bu sektör için geçerli olmayacaktır. Bu tür bir hisse kapılmaması için, İK yetkilisinin, kesinlikle esnek düşünme ve çözüm üretme gücüne sahip olması gerekir. Aslına bakılırsa, bu sektörde görev yapmak, pek çok İK uzmanı için, alışılmadık uygulamaların ve farklı deneyimlerin başlangıcıdır.

Kişiye özel çalışma, motivasyon, kariyer modelleri...

Bireylerin işleri ilgili beklenti ve çalışma biçimleri konusunda, işin niteliği yadsınamaz bir öneme sahip. Bir otomobil fabrikasında çalışanlarla, bir reklam ajansı personeline aynı çalışma biçimini, aynı motivasyon araçlarını, aynı kariyer olanaklarını sunarsanız, birinin başarısızlığı kaçınılmazdır.
Farklı sektörler, farklı insan kaynakları uygulamaları, farklı çözümler gerektirir. Bu açıdan, BT çalışanlarının çalışma saatlerinden motivasyonlarına, kariyer olanaklarından ofis algılarına değin pek çok alanda bir takım beklentilere sahip olduğu, farklı çözümlere gereksinim duyduğu görülebilir. Başarılı bir insan kaynakları yapılanması, çalışanların verimliliği, işe bağlılığı, motivasyonu konusundaki zorlukları, engelleri, eksiklikleri zamanında ve etkin bir biçimde ortaya koyabilmelidir.

Geleceği yaratan biziz, öyleyse kendimizi sürekli yenilemeliyiz

Bilgi teknolojilerinde görev yapan bir insan kaynakları uzmanı/yetkilisi iseniz, kesinlikle çalışanların ne hissettiğini ve beklediğini bilmelisiniz. Bunlar, diğer sektörlerde çalışanlardan farklı öncelikler taşıyacaktır.

Öncelikle bu sektör çalışanları için haftalık eğitimler şart. Çünkü çok hızlı değişen bir sektör ve bu sektörde görev yapan kişiler için en büyük korku, değişim hızının gerisinde kalmak. Bu korkuyu yaşatmamak ve kendilerini geleceğe taşıdıkları özgüvenini verebilmek için, kesinlikle planlı ve yenilikleri takip eden şirket içi eğitimler düzenlemek zorundasınız. Bu korkuyu duyan ve kendisinin gelecekte var olamayacağını hisseden bir çalışan, ilk fırsatta şirketinizden vazgeçecektir.

İkinci önemli nokta ise, bağlı bulunduğu organizasyonun gücüyle ilgili. Her çalışan bu gücü hissetmek ister doğal olarak. Ancak, BT çalışanları için bu biraz daha farklı. Bu sektörde görev yapan kişiler, yaptıkları için geleceği değiştirdiğini ve şekillendirdiğini düşünürler. Bir anlamda çok da haksız sayılmazlar. Bu durumda, görev yaptıkları şirketin de bu güçte olduğunu görmek, bilmek isterler. Bu anlamda etkin ve güçlü bir şirkete mensup olduklarına inanmazlarsa, ilk fırsatta yeni bir şirket arayışına yöneleceklerdir.

BT'de insan kaynaklarının başarısı için özel çözümler şart

BT sektörüne yönelik çalışmalar, bu sektör çalışanlarının fiks mesai saatlerine bağlanmalarının, statik çözümlerle yönlendirilmelerinin pek de beklenen/istenen sonuçları vermediğini göstermekte. Sözgelimi işi tasarım geliştirmek olan bir BT çalışanının 8:00-18:00 çalıştırılması, her gün aynı verimin ortaya konulabileceğini garanti etmiyor bize. Yeni fikirlere, dahası yaratıcılığa gereksinim duyulan böylesi bir işle ilgilenen çalışan, salt mesai saatlerinde olduğu için kendisinden beklenen çözümleri sunamayabiliyor. Bu durumda da, böylesi bir çalışanın daha verimli olabileceği, esnek çalışma sürelerinin geliştirilmesi, iş üretebildiği zamanlarda/saatlerde çalışmasına olanak sağlanması gerekliliği çıkıyor ortaya. İnsan kaynakları departmanlarının başarısı, etkinliği devreye giriyor işte tam da bu noktada.

Görev alanındaki bireylerin gereksinimlerini doğru bir biçimde saptayabilen bir insan kaynakları departmanı, doğru çalışma modelinin uygulanmasını sağlayarak, hem şirketin zaman ve enerji kaybının önüne geçmiş oluyor, hem de çalışanların gün ve gün işten uzaklaşmalarının. Kendisini çalışmaya hazır hissettiği saatlerde çalışan birey, hem kendisinden beklenen performansı ortaya koymakta zorlanmıyor, hem de işini yapmak bir işkence tanımını almamış oluyor.

Çalışanların işe olan bağlılıkları ve motivasyonlarının üst düzeyde tutulmasının bir başka yolu da, zaman zaman yaptıkları işlerin değişmesinin sağlanması, departmanlar arasında geçiş esnekliğinin (elbet birbiri ile ilişkili ve departman yöneticilerinin yönlendirmeleri doğrultusunda) uygulanabilir olması. İlgili departman sorumlularının koordinasyonunda böylesi bir rotasyonun uygulanması, işin sıkıcılaşmasının engellenmesine olanak sağlayacaktır. Görev aldığı organizasyonun yapısal analizini ortaya koyabilen bir insan kaynakları yönetimi, BT çalışanlarının verimliliği ve motivasyonu konusunda yeni ve etkin çözümler üretebilir.

Geleceği yaratan biz olduğumuza göre, bugünün düzenine bağlı kalamayız

BT çalışanları gerek işlerini yaparken gereksinim duydukları konsantrasyon, gerek işlerinin gerektirdiği yaratıcılık konusunda göz ardı edilemeyecek ölçüde sorunla karşılaşabiliyor sıklıkla. Yapılan işin sürekli ve gelişen bir yaratıcılığı, yeni çözümleri gerektirmesi,  zaman zaman performans ve motivasyonun düşmesine neden olabiliyor. Bu kapsamda, işin doğasına uygun çalışma modellerinin geliştirilmesi/uygulanması, bu performans ve motivasyon azalmasının ortadan kaldırılması için en etkin çözümlerden biri. Bunun yanında, IT çalışanlarının yaptıkları işlerin belirli periyotlar ile değişmesinin sağlanması, enerjinin yenilenmesine olanak sağlıyor. Burada bir BT şirketinin faaliyet alanındaki işlerden söz ediyoruz şüphe yok ki. Yoksa, bir BT elemanının muhasebe departmanında görevlendirilmesi değil rotasyondan kasıt.

BT sektöründeki İK, BT çalışanının yapısını iyi bilmeli

Elemanlarına şirketi sahiplenme duygusunu yaşatabilen bir organizasyon, onların motivasyonu için dev bütçeler ayırmak zorunluluğundan kurtulmuş oluyor. Kendisine değer verildiğini, önemsendiğini bilen bir çalışanın, şirkete katkı sunmaya, performansını hep yukarıda tutmaya yönelik isteği de cap canlı kalıyor daima. Çalışanlarına bilinen statik çalışma biçimleri, iş programları, görev tanımları sunmak yerine, olayın her aşamasına onları da dahil eden bir BT yapılanması, başarıyı da bizzat çalışanlarının denetlemesini ve ölçümlemesini sağlayabiliyor. Bu da, olası sorunların yine aynı yöntemlerle, yine çalışanların çabası ile çözülmesi demek.

Bir BT şirketi için vazgeçilmez olmak isteyen bir insan kaynakları departmanı, BT sektörünün gerekliliklerini, BT çalışanlarının önceliklerini, zorluklarını saptayabilmek durumunda. Bu saptamalara dayalı çözümler sunarak, gerek çalışanların, gerekse şirket yönetiminin veriminin, başarısının, mutluluğunun sağlanması o kadar da zor olmasa gerek.

[Kaynak]